13 Ocak 2008 Pazar

BALIKÇILAR

Yaban hayatı sevenlere...

7 yorum:

akrostis dedi ki...

fotoğraflar çok güzel,içerik olarak da zenginleşirse eminim çok populer bir site olacak.Ellerinize sağlık..

Özcan TAŞTAN dedi ki...

Selam Sevgili Dostlarım. Araba da ava uygun, kafalar da.... Bu dünyada işiniz iş, bakalım öte tarafta ne yapacaksınız. Sizleri seviyorum. Selamlar Saygılar. Gönlünüzdeki Balığı tutmanız dileği ile... Rastgele! Özcan Taştan

Sabri Sağdıç dedi ki...

Resimlerinize baktıkça içim burkuldu . Çok özledim sizleri ve balık tutmayı . Celal Bey sonunda arabasını bulmuş . SÜPERSİNİZ DOSTLARIM .herşey gönlünüzce olsun.

akrostis dedi ki...

Tatlısuda levrek avcılığı her babayiğitin harcı değil biliyorum(tırıvıcıları balıkcı kategorisine katmıyorum bu anlamda)Tuttuğunuz balıklar gerçekten harika.sirkülerin de tamamına uyduğunuzu görmek ve bu bilinçte olmanız çok hoş...
ne deyim daha RASTGELE...

Özcan TAŞTAN dedi ki...

Sevgili Dostum Celal,
Ellerinize sağlık. Seneye kurtuluşunuz yok benden. O Sudakları beraber yakalamadan sana rahat vermem haberin ola! Yalnız yeri ve yöntemi saklamanızı tavsiye ederim. Yoksa olta atacak ne yer, ne de balık bulursunuz. Tanadak bildik herkese selam ve saygılar! Rastgele! Özcan TAŞTAN

Unknown dedi ki...

Devamı sanırım www.oltacilar.com da
Ekip büyük bir olasılıkla dağılacak zamanı gelince.Yıllar sonra bir şekilde sizler gibi birilerinin bu avlaklarda balık görüntülerini izlemeniz sizleri mutlu edecek.Eminim ki sizleri paylaştığınız bu anlara götürecek ve insan yüzünün o en harika görüntüsü ile ''tebessüm''belirecek yüzlerinizde ne güzel.
Tebessüm için lütfen avlağınıza sahip çıkın..

cefacufa dedi ki...

Sitemdir...

Biliyorum kaçamak, bakışlarda gözlerin,
Beni arıyor ey cân, saklanma biliyorum.
Nasıl saplandı bilsen, kalbime, âh sözlerin,
Sanma ki ben burada, sevinip gülüyorum.

Tahammül gösteremem, velev ki bir taş olsa,
Düşmanı kesilirim, bir göz atsan elmasa,
Anladın ya değil mi, nedir bendeki tasa,
Her teveccühünde ben, bir deli oluyorum.

Neden diyerek bir sor, neden bunca sitemin,
Misâli bulunmaz ki, rûhumdaki depremin,
Adı güldür gül ey cân, gönlümdeki mâtemin,
Beyt’te Mecnûn emsâli, bir seni diliyorum.

Özlüyorum elbette, çünkü ben seni sevdim,
Kalbim, münzevi kalbim, ben onu sana verdim,
Gözümde hayalim sen, sinemde sensin derdim,
Her geçen ân ömürlük, hasretle doluyorum.

Bîhaber sanmayasın, göğsündeki taşkından,
Başka ne söyletir ki, içindeki aşkından,
Gözyaşların avcumda, şâhidim en yakından,
Sensiz geçen her gece, hüznünü soluyorum.

Ağzımın tadı yok cân, gönül neşesi firar,
İnat etme de vazgeç, şu hâlinden; bîkarar,
Sensiz geçen her lahza, boğunca beni efkâr,
Başı sonu gam olan, ummana dalıyorum.

Her vakit hasretine, hasretler ekliyorum,
Kan rengi yaşlarımı, yâdınla siliyorum,
Uçurum kenarında; (Gül)ce’sin, bekliyorum,
Hadi uzatma ey cân, gül bana ölüyorum.